Çok yüksek boyutlarda, kamil bir varlık olarak tamamlandık. Dünya’ya düştüğümüzde ise kapıldığımız yuva özlemi, içimizde yeniden yükselmek ve dünyanın sırlarını çözmek için bir gayeye dönüştü belki de.
Aşk, yükselmenin en zorlu fakat en hızlı yolu.
Bazen hayat sana cesaret edemeyeceğin yolculuklara çıkman için bir kayıp yaşatır. Hayatını tamamıyla değiştirecek ufak bir neden verir ya da düzen kurmak için didinirken, yaşamın her katmanında hayatta kalabilmen için düzenini tamamen sarsar.
Bazı duygular ve travmalar, çocuklukta yaşadığımız anda donup kalırlar ve yetişkin olduğumuzda da ne zaman aynı travmayı çağrıştıran bir olay yaşasak, yetişkin olan yanımız değil de ergen veya çocukken bu olayı yaşayan yanımız konuşmaya başlar. İşte bu yüzden, bazı yetişkinlerin olaylar karşısındaki tepkisi çocukça veya ergence olur.
Bu kitapta da aşka giden yolda ailelerinden getirdikleri yüklerle, birbirine uyumlanmaya çalışan kişilerin hikayeleri yer alıyor.
Erkek ve kadın kimliğimizle diğerlerinin bize dayatmaya çalıştığı hayatları yaşayarak, gelenekler adı altında özgürlüğümüzü ve birey olarak gerçek kimliğimizi nasıl da kaybettiğimizi gözler önüne seren bir hikaye bu.
Bir cevap yazın